Artık sadece semptomlardan bahsetmeyeceğiz.
Bu yazıdan itibaren, kendimizi dinlemeyi, bedenimizin ve kalbimizin verdiği sinyalleri duymayı öğreneceğiz.
Çünkü anksiyete sadece korku değil — bir mesaj taşıyor. Ona kulak verin
Bundan sonraki yazılarımda çözüm odaklı olacağız
Hangi semptomda nasıl davranabiliriz, bu durumla nasıl baş edebiliriz?
Artık savaşmayacağız — kendimizi zamanın akışına bırakmayı öğreneceğiz.
Bilmenizi isterim ki ben anksiyetenin %85’ini çözdüm. Ama hâlâ kat etmem gereken yollar var.
Sizinle birlikte birçok şey deneyeceğiz.
Size iyi gelenin ne olduğunu birlikte bulacağız. Ve birlikte çözeceğiz.
Hiç korkmayın.
👉 Şimdi gözlerinizi kapatın.
👉 İki elinizi kalbinizin üstüne koyun.
👉 Ve kendinize şu cümleleri fısıldayın:
“Seni anlıyorum.
Seni seviyorum.
Ve bundan sonra önceliğim başkaları değil, sensin.”
Bunu gün içinde birkaç kez tekrarlayın.
Kendinize sarılın, sevin, destek olun.
Yalnız değilsin. Ben her zaman yanındayım.
Evet, ilk başta komik gelebilir. Ama unutmayın:
Vücudunuz size bir şey söylüyor.
“Beni fark et, beni kurtar.” diyor.
Onu bastırmayın. Dinleyin.
Nefes alarak başlayın:
4 saniyede derin bir nefes alın,
8 saniyede yavaşça verin.
Kalbinizin ritmi yavaş yavaş dengeye otursun.
İsterseniz elinizi yine kalbinizin üzerine koyun ve dinleyin.
Sana ne söylüyor?
Eğer paylaşmak isterseniz ben buradayım.
💙
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder